Her yıl 10 Kasım sabahı saat 09.05’te, ülkemizin dört bir yanında derin bir sessizlik hâkim olur. O an, milyonlarca yürek aynı anda durur; çünkü bu saat, Türk milletinin kurtarıcısı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün aramızdan ayrıldığı andır.
Ancak 10 Kasım, yalnızca bir “yas günü” değildir. Bu tarih, aynı zamanda bir farkındalık ve minnettarlık günüdür. Atatürk’ün bizlere bıraktığı mirası yeniden hatırlamak, onu anlamak ve ideallerini geleceğe taşımak için bir fırsattır.
Atatürk’ü Kaybetmek Değil, Onu Anlamak
1881’de Selanik’te doğan Mustafa Kemal, küçük yaşlardan itibaren vatan sevgisi, özgürlük düşüncesi ve bilime olan inancıyla farklı bir yol çizdi. 1919’da Samsun’a çıkarak başlattığı kurtuluş mücadelesiyle Türk milletine yeniden bir umut oldu. O, sadece bir asker değil; aynı zamanda bir devlet adamı, bir düşünür, bir vizyonerdi.
10 Kasım 1938’de ebediyete uğurladığımız Atatürk, aslında sadece beden olarak aramızdan ayrıldı. Düşünceleri, ilkeleri ve devrimleriyle bugün hâlâ yaşamaya devam ediyor. Her okulda, her fabrikada, her bilim kurumunda, her özgür düşüncede onun izi var.
10 Kasım’ın Anlamı ve Önemi
10 Kasım;
- Bir milletin önderine duyduğu sevgi ve saygının simgesidir.
- Atatürk’ün “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” sözünün doğruluğunu gösteren bir gündür.
- Geçmişe saygı, geleceğe inanç demektir. Bu özel gün, bizlere hem kaybettiğimiz büyük bir lideri anmayı hem de onun gösterdiği çağdaş uygarlık yolunda ilerleme kararlılığımızı hatırlatır.
Atatürk’ün en büyük hedefi, çağdaş, demokratik ve güçlü bir Türkiye idi. Bu hedefe ulaşmak için bizlere düşen görev, onun ilke ve devrimlerine sahip çıkmaktır. Eğitimde, bilimde, sanatta, kadın-erkek eşitliğinde, düşünce özgürlüğünde ve her alanda Atatürk’ün izinden gitmek; 10 Kasım’ı gerçek anlamıyla yaşamak demektir. Her yeni nesil, Atatürk’ün “Beni görmek demek, yüzümü görmek değildir. Fikirlerimi, duygularımı anlıyorsanız bu yeter.” sözünü rehber edinmelidir.
Son Söz
Bugün, Atatürk’ü sadece anmakla kalmıyor; onun fikirlerini, ideallerini ve mücadele azmini de yaşatıyoruz. Çünkü Atatürk, bir milletin yeniden doğuşunun adıdır. 10 Kasım, bir veda değil; bir hatırlayış, bir minnettarlık, bir diriliştir. Kalplerimizde, fikirlerimizde ve bu topraklarda onun varlığı sonsuza kadar sürecektir.
🕊️ Sonsuz saygı, özlem ve minnetle…
1881 – ∞
